{ "title": "Trablusgarp Savaşı", "image": "https://www.kurtulussavasi.gen.tr/images/trablusgarp-savasi.gif", "date": "20.01.2024 05:39:56", "author": "Hatır", "article": [ { "article": "Trablusgarp Savaşı; 1911 ve 1912 yılları arasında Osmanlı Devleti ile İtalya arasında bugünkü Libya toprakları için gerçekleşen bir savaştır. Birinci Dünya Savaşı, Balkan Savaşları, vs. Birçok önemli çarpışma arasında bazen pek fark edilmese de Trablusgarp Savaşı; sonraki yılları birçok yönden etkileyen bir dönüm noktasıdır. Ayrıca İtalya'nın sadece sömürge elde etmek amacıyla başlattığı Trablusgarp Savaşı; Avrupa'nın tüm dünya üzerindeki sömürgeci tavrının iyice doruklara ulaşmasına sebep olmuştur.

Trablusgarp Savaşının sebepleri nelerdir?

Bilindiği gibi 1900'lü yılların başından itibaren Osmanlı Devleti iyice dağılma sürecine girmiş; küllerinden yeni bir cumhuriyet doğmak üzere tüm imparatorluk parçalanmaya başlamıştır. Özellikle bağımsızlığını kazanmış Balkan devletlerinin bir olarak Osmanlı Devleti'ne savaş açması sonucu patlak veren Balkan Savaşı, Osmanlı Devleti'ni her yönden yıpratmış ve çok ağır bir darbe indirmiştir. Balkan devletlerinin bağımsızlıklarını kazanarak parçalar halinde küçük güçler oluşturması da İtilaf Devletlerinin güvenliği açısından daha iyi olduğu için, Osmanlı Devleti uluslararası sahada da kendine bir destek bulamamıştır.

Tüm Akdeniz bu şekilde hassas dengelerle örülmüşken ve ilişkiler en ufak bir darbede yıkılabilecek domino taşlarına benzemekteyken; Almanya'nın ardından İtalya da kendi içinde siyasi birliğini tamamlayarak yeni bir sömürücü güç olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Birlikten öncesinde çok şiddetli iç karışıklıklar ve iç savaşlar yaşayan İtalyanlar; nihayetinde birleşmiş ve bugünkü sınırlarıyla hemen hemen aynı olan İtalya Krallığını oluşturmuştur. İç işlerini toparladıktan sonra büyümeyi düşünecek duruma gelen İtalya; dönemin temel kuralı gereği pazarını genişletmek için sömürge arayışına girmiştir.

Kuzey sınırları güçlü Avrupa devletleriyle çevriliyken; Fas, Cezayir, Tunus, Mısır gibi Kuzey Afrika ülkeleri de çoktan İngiltere ve Fransa'nın mandası olmuşken ve Amerika, Avustralya gibi yeni dünyadan sömürge elde etmek İtalya için çok masraflıyken tek mantıklı seçenek; İtalya'nın son derece yakınında bulunan Trablusgarp'ı işgal etmesi olmuştur. Kâğıt üstünde Trablusgarp'ın sahibi olan Osmanlı Devleti'nin durumu zaten yukarıda anlatıldığı gibi olduğu için, ayrıca İngiltere ve Fransa kendi Kuzey Afrika sömürgeleri arasında tampon bir bölge oluşmasına sıcak baktıkları için İtalya; Trablusgarp Savaşı'nı başlatma konusunda herhangi bir uluslararası sorunla da karşılaşmamıştır.

Trablusgarp Savaşı'nın başlangıcı ve gelişimi

Yukarıda belirtilen görünür sebeplerden ve arka plandaki sebeplerden ötürü 29 Eylül 1911 yılında İtalya'nın saldırısı ile fiilen Trablusgarp Savaşı başlamıştır. Trablusgarp Savaşı boyunca İtalyanlar Osmanlı kuvvetleri ve yerel direnişçiler ile çarpışmak zorunda kalmış ve tahmin edilenden epey fazla zorluklarla karşılaşmışlardır. Cephede adam adama çarpışmalarda direnişi kıramayan İtalya, bir süre sonra yeni hamleler yaparak Trablusgarp Savaşı'na devam etmek zorunda kalmıştır. Bunun için; karada kullanılmak üzere çeşitli askeri araçlarla ve keşif-saldırı uçaklarıyla İtalyan kuvvetleri desteklenmiştir. Ayrıca; Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp Savaşıyla bağlantısını zayıflatmak amacıyla Ege Denizi'nde bulunan on iki ada da İtalyan donanmasınca işgal edilmiştir.

İtalyanların kara savaşlarında bu kadar güçlü bir direnişle karşılaşmalarının başlıca sebebi; Trablusgarp Savaşı'na gönüllü olarak katılan bazı cesur ve fedakâr Osmanlı subaylarıdır. Bu subayların arasında Mustafa Kemal Atatürk (Derne Komutanı Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal), Enver Paşa (Bingazi Komutanı Kurmay Binbaşı Enver) gibi sonradan tarihte çokça rastlanacak isimler de vardır. Fakat Trablusgarp'a direkt olarak ulaşmayı denemek sakıncalı ve tehlikeli olduğu için; bu subaylar gizli yollarla savaş bölgesine gelebilmişler ve direnişi tekrar örgütleyebilme fırsatı bulmuşlardır.

Trablusgarp Savaşı'na katıldıkları andan itibaren tüm subaylar Osmanlı askerlerini ve gönüllü yerel Arap direnişçileri sıkı bir şekilde örgütlemiş, temel eğitimlerini almalarını sağlamış böylece Trablusgarp Savaşı için daha nitelikli ve güçlü kuvvetler hazırlamışlardır. Öyle ki; bu kuvvetler Osmanlı Devleti bürokratik baskılardan dolayı teslim olmaya mecbur kalıncaya kadar İtalyan kuvvetlerini Akdeniz kıyısından içeri sokmamıştır. İlk saldırıda askerleri hazırlıksız yakalayarak Derne, Bingazi ve Trablus'u rahatça işgal eden İtalya; savaşın planladıklarından uzun sürmesi sebebiyle zor duruma düşmüştür. Böyle olunca da Trablusgarp Savaşı'nı kendisi için avantajlı duruma döndürmek amacıyla yeni hamleler planlamıştır. Buna göre; Rodos Adası'nı ve Ege'de bulunan on iki adayı işgal etmiş; böylece Osmanlı Devleti'nin Trablusgarp ile olan bağlantısının ve Ege Denizi'ndeki hakimiyetinin zayıflamasını sağlamıştır. Daha da ileri giderek İtalya Çanakkale Boğazı'na saldırmayı düşünmüş fakat Rusya boğazlar üzerinden çok büyük miktarlarda ticaret yaptığı için bu hamleye karşı çıkmıştır. Ayrıca Trablusgarp Savaşı boyunca İtalyan donanması Adriyatik, Ege, Yemen, vs. Birçok yerlerde Osmanlı gemilerini batırarak devleti teslime mecbur etmeye çalışmıştır.

Trablusgarp Savaşı her iki tarafı da epey yıprattığı için sonradan taraflar arasında barış görüşmeleri başlamıştır. Fakat tahmin edileceği üzere bu görüşmeler de sonuçsuz kalmaktaydı. Trablusgarp Savaşı böyle bir kördüğüme doğru ilerlerken Balkan Savaşı tüm dengeleri alt üst etmiştir. Balkanlardan ciddi bir tehdit altında kalan Osmanlı Devleti; kayıtsız şartsız İtalya ile barış yapmak zorunda kalmıştır. Bu amaç doğrultusunda İsviçre'nin Ouchy (Uşi) kentinde toplanılmış ve bir barış anlaşması imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre;
Ayrıca bir dipnot olarak; tarihte uçakların bir savaş aracı olarak kullanılması ilk kez Trablusgarp Savaşı'nda gerçekleşmiştir.
" } ] }