{ "title": "Son Osmanlı Mebusan Meclisi", "image": "https://www.kurtulussavasi.gen.tr/images/son-osmanli-mebusan-meclisi.JPG", "date": "21.01.2024 22:54:06", "author": "Umut", "article": [ { "article": "Son Osmanlı Mebusan Meclisi, 12 Ocak 1920 tarihinde İstanbul'da toplanmıştır. Misak-ı Milli'nin kabul edilişi açısından oldukça önemlidir. Erzurum ve Sivas kongrelerinde meclisin toplanması gündeme getirilmiş ve ardından Amasya Görüşmeleri'nde de kabul edilmiştir.

Meclisin açılması kararının ardından 7 Ocak 1919'da mebus seçimleri yapılmıştır. Mustafa Kemal Atatürk de bu seçime Erzurum'dan girmiş ve vekil olmaya hak kazanmıştır. Aynı Mustafa Kemal gibi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin diğer birçok mebus adayı da vekil gösterildikleri yerlerden meclise girmeyi başarmışlardır.

Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'a gitmesinin pek uygun olmaması nedeniyle, meclisin açılacağının kesinleşmesinin ardından, kendisi cemiyetin diğer üyelerini görüşmek amacıyla Ankara'ya çağırdı. Son Osmanlı Mebusan Meclisi'ne dahil olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti üyeleri Ankara'da toplandı ve Mustafa Kemal kendilerinden bazı isteklerde bulundu:
Mustafa Kemal Paşa'nın bu üç isteğinden yalnızca sonuncusu gerçekleşmiştir. Kendisi yerine Reşat Hikmet Bey meclis başkanlığına getirilmiştir. Ayrıca Müdafaa-i Hukuk Grubu oluşturulamamış ve onun yerine de padişah yanlısı Felah-ı Vatan Grubu kurulmuştur. Son Osmanlı Mebusan Meclisi 28 Ocak 1920 tarihli gizli oturumda Misak-ı Milli Kararları'nı kabul etmiştir.

Misak-ı Milli Kararları

1 - Milli sınırlar içinde vatan bir bütündür, parçalanamaz.

2 - Osmanlı Devleti'nin 30 Ekim 1918 tarihinde ateşkes yapıldığında düşman işgali altında bulunan Arap memleketlerinin durumu halkın serbestçe verecekleri oylarla belirlenmelidir.

3 - Halkın oyları ile Anavatan'a katılan üç sancakta (Kars, Ardahan, Batum) gerekirse halk oyuna başvurulmalıdır.

4 - Türkiye ile yapılacak barışa bırakılan Batı Trakya'nın hukuki durumunun tespiti de halkın tam bir özgürlükle vereceği kararlara uygun olmalıdır.

5 - Hilafet merkezi ve Osmanlı Devleti'nin başkenti olan İstanbul ile Marmara Denizi'nin güvenliği her türlü tehlikeden korunmalıdır. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının dünya ticaret ve ulaşımına açılması konusunda bizimle diğer ilgili devletlerin birlikte vereceği kararlar geçerlidir.

6 - Azınlıkların hakları, komşu memleketlerdeki Müslüman halkın haklarının korunması şartı ile kabul edilecektir.

7 - Milli ve iktisadi gelişmemizi sağlamak amacıyla tam bir serbestiyet sağlanması, siyasi, adli ve mali gelişmemize engel olan sınırlamaların kaldırılması gerekir. Hissemize düşecek borçların ödenmesi de bu esasa aykırı olmayacaktır.

Misak-ı Milli Kararları'nın Önemi ve Sonuçları

Son Osmanlı Mebusan Meclisi tarafından kabul edilen Misak-ı Milli Kararları'nın belki de en önemli sonucu İstanbul'un düşman devletler tarafından işgal edilmesidir. Alınan kararların çoğunluğunun demokratik çözümler üretmesine rağmen, söz konusu kararlar işgal devletlerinin hoşuna gitmemiştir. Bu durum da Mustafa Kemal'in meclisin İstanbul dışında toplanması gerektiği görüşünün desteklenmesine yol açmıştır.

İtilaf Devletleri İstanbul'u 16 Mart 1920 tarihinde işgal ederek meclisin çalışmalarını engellemiş ve hatta bazı vekilleri sürgüne göndermiştir. Bu durum milli mücadelenin yolunu açmış ve İstanbul'dan kaçan birçok değerli isim Anadolu'da milli mücadele saflarına katılmıştır.

Misak-ı Milli devletin oldukça demokratik bir düşünce ile hareket edeceğini gözler önüne sermiştir. Daha önceden sağlanan imtiyazlara sınırlama getirilmiş ve ancak belirli şartların sağlanması halinde karşılıklı olarak mevcut eski düzenin devam edebileceği kararlaştırılmıştır.

Tüm tarihi veriler ışığında bakıldığında, bir anlamda Son Osmanlı Mebusan Meclisi, TBMM'nin kuruluşuna öncülük etmiş ve temelleri fikren Erzurum ve Sivas Kongelerinde atılan milli mücadele Anadolu'dan fiilen başlamıştır.
" } ] }