{ "title": "İzmirin İşgali", "image": "https://www.kurtulussavasi.gen.tr/images/izmirin-isgali.gif", "date": "21.01.2024 08:34:34", "author": "Feyza", "article": [ { "article": "
İzmirin işgali, 1. Dünya Savaşı'ndan sonra Paris'teki uluslararası barış konferansı sonrasında İzmir şehrinin 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunanistan Krallığı tarafından işgal edilmesiyle başlayan, 9 Eylül 1922 tarihinde Türk ordusunun şehre girmesine kadar devam eden işgaldir. İtilaf devletlerinin izniyle gerçekleştirilen işgali, Yunan Yüksek Komiseri Aristidis Stergiadis komuta etmiştir. Osmanlı İmparatorluğu ve Yunan Krallığı arasında 1. Dünya Savaş'ı sırasında bir askeri çatışma olmamasına rağmen, işgalin yapılması İtilaf Devletleri arasında tartışma yaratmıştır. Buna izin veren İtilaf Devletlerinin gerçek amacı, İtalyanların Anadolu'da olan toprak kazancını dengelemektir. İtalya, Fransa ve Birleşil Krallık arasında 26 Nisan 1917 tarihinde yapılan St Jean de Maurienne antlaşması, İzmir'in Yunan işgali nedeniyle uygulanamamıştır. Yunanlılar bu eylemi Kurtuluş Savaşımızda Türk İtalya Ulusal Hareketinde yakınlaşmaya sebep olmuştur. İşgal sırasında İzmir şehriyle birlikte Ayvalık, aralarındaki sahil şeridi, Selçuk ve Belkahve'ye kadar olan alan ve Çeşme Yarımadası 'da işgal edilmiştir. 1920 yılında Yunanlılar İzmir'den hareket edip Bursa, Kütahya, Eskişehir ve Afyon dahil olmak üzere Batı Anadolu'da büyük bir bölgeyi işgal etmiştir.

İzmir'in işgal kararının alınması ve uygulanması

İzmir'in işgal edilme kararı Şubat 1919 tarihinde Yunanistan başbakanı Venizelos'un teklifiyle, İngiltere başbakanı Lloyd George tarafından söyleniştir. Bu öneriye ABD başkanı Wilson ilk başta karşı çıksa da 25 Mart olayının sonrasında bu tutumunu yumuşatmıştır. 7 Mayıs 1919 tarihinde ABD, İngiltere, Fransa Yunan donanmasının şehre gönderilmesini kabul ettiler. Alınan karar 15 Mayıs'ta uygulanarak, İzmir işgal edilmiştir.

Yunan işgali barış antlaşması imzalanana kadar devam edecek bir güvenlik tedbiri olarak sunulmuş, İzmir Yunanistan'a ilhak edilmemiş, sadece Yunan askeri kontrolünde bir Türk vali yönetiminde olmuştur. 10 Mayıs 1920 tarihinde imzalanan Sevr Antlaşması gereğince, İzmir şehri ve Ayvalık 5 yıl süreyle Yunan işgalinde ve Osmanlı egemenliğinde kalacak, bu süreç sonunda hangi devletin yönetimine katılacağı halk oylamasıyla belirlenecekti. Türk ve dünya kamuoyunda İzmir şehrinin işgal edilmesi, Türk ulusuna yapılan bir hakaret ve Yunan halkına yönelik bir hareket olarak değerlendirilmiştir.

İzmir'in işgali neden olur?

İşgalin en önemli sebebi sahte raporla bölgede bulunan Rum sayısının Türk sayısından daha fazla olduğunun gösterilmesidir. Bu nedenle İzmir'in Yunanlılara verilmesine karar verilmiştir. ABD başkanı buna karşı çıksa da daha sonra bu kararı İtalyanların Akdeniz'e izinsiz asker çıkarma girişiminden sonra yumuşamıştır. İtalyanların Anadolu'ya sefer başlatmasından endişe ettiğinden, Yunanlıların İzmir üzerindeki hak iddialarına daha sıcak bakmıştır. Bu hareketin İtalyanları cezalandırmak olarak görmüştür. Rumlara yapılan zulüm hikayeleri karşısında, İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesine onay vermiştir.

İzmir'in işgali

İşgalden önce 14 Mayıs günü İzmir istihkamları işgal edilmiştir. Karaburun ve Uzunada İngilizler tarafından, Urla ve Foça Fransızlar, Yenikale Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. 15 Mayıs 1919 günü İtilaf Devletleri donanmasıyla Yunan askerleri İzmir rıhtımına çıkmıştır. İzmir'de bunlara karşı koyabilecek askeri birlik sayısı sadece 200 kişiden oluşuyordu. Birliklerin başındaki Ali Nadir Paşa Yunanlılara karşı konulmamasını, silahların İtilaf devletlerine teslim edilmesini emretmiştir. Yunan askerleri İzmir'de bulunan Rumların sevinç gösterileriyle geçit töreni yapmış, askerlere ateş açan Hasan Tahsin bir Yunan askerine ateş açarak öldürmüş, daha sonra kendi Yunanlılar tarafından öldürülmüştür. Bu eylem tarihimizde Türk Kurtuluş Savaşını başlatan ilk kurşun olarak kabul edilir. Yunanlıların açtığı ateş Türk askerlerinin teslim olmasına kadar devam etmiştir. Askerlerimizi öldürülmüş, yaşasın Venizelos diye bağırmayanlar süngüleniyor, Ali Nadir Paşa tekmeleniyordu. Şehirde siviller öldürülüyor, tecavüze uğruyor ve her yer yağmalanıyordu. 15 Mayıs'ta İzmir'e ve çevresine 20.000 Yunan askeri çıkarılmıştır. 16 Mayıs'ta şehirdeki Rumlar köylere saldırıya başlamış, çok sayıda kişi öldürülmüş ve yağma edilmiştir. Urla'da Rumların yaptığı kuşatma püskürtülmüş, halk bir araya gelerek, 120 kişilik bir milis kuvveti oluşturmuştur. Bu Batı Anadolu'da gerçekleşen ilk Kuva-yi Milliye birliği olmuştur. Bu olay çevredeki milis kuvvetlerinin oluşturulmasına örnek olmuştur.
" } ] }