{ "title": "Cumhuriyetin İlanı", "image": "https://www.kurtulussavasi.gen.tr/images/cumhuriyetin-ilani.gif", "date": "20.01.2024 04:27:07", "author": "murtaza bulduklu", "article": [ { "article": "Cumhuriyetin ilanı için ilk atılan adım TBMM'nin seçimini yenilemek oldu. TBMM'si cumhuriyeti ilan etmemiş olsa da görevini büyük bir titizlikle yerine getiren tarihi bir meclis olmuştur. Mustafa Kemal TBMM'sini yenileme kararı aldıktan sonra yeni meclisin kurulmasına kadar yetiştirilmek üzere bir kısım arkadaşlarını yeni bir anayasa hazırlamak üzere görevlendirdi. Bu arkadaşlarının toplantılarına kendisi de zaman zaman iştirak ederek fikir ve tavsiyelerini sunmuştur. Bu toplantılarda milli hükümetin mahiyetinin Cumhuriyet olması gerektiğini belirtmiştir.

İkinci Meclis 11 Ağustos 1923'te toplandı. Cumhuriyetin ilanı bu ikinci meclis tarafından gerçekleştirilecektir. Lozan Barış Antlaşması 24 Temmuz 1923'te yeni meclis tarafından imzalanmış bu arada yaşanan birkaç olay, Cumhuriyetin ilanı hazırlıklarını belirtmesi açısından oldukça önemlidir.

Mustafa Kemal Paşa'nın Hazırladığı Anayasa Değişikliği

Lozan Barış Antlaşması'ndan sonra Mustafa Kemal Paşa, özel kalem memuru olan Hasan Rıza Soyak'a içinde notların yazılı olduğu bir kâğıt vererek ona şöyle demiştir: \" Bunları al, müsvedde halindedirler, beyaz edeceksin. Yazılar karışıktır, dikkat et, okuyamadığın veya anlayamadığın yer olursa bana sorarsın. Bunları şimdilik yalnız sen ve ben bileceğiz. Amirlerine bile bahsetmene lüzum yoktur. \"

Hasan Rıza Soyak, Mustafa Kemal'den aldığı kâğıtta yazanları okuyunca bunların 20 - 01 - 1921'de kabul edilen Teşkilat-ı Esasi Kanunu'nun devletin şekliyle ilgili maddelerini değiştiren ve Türk Devleti'ne \" Cumhuriyet\" şeklini kazandıracak taslak olduğunu görmüştür.

Mustafa Kemal Paşa Tarafından Hazırlanan Taslak Şu Şekildedir
Hasan Rıza Soyak metni düzenledikten sonra Mustafa Kemal'in emri üzerine Adliye Vekili Seyit Bey'e götürür. Mustafa Kemal Paşa, Seyit bey'in de okuyup mütalaa etmesini ama bu konunun sadece üç kişi arasında kalmasını ister. Seyit Bey bu metni okuduktan sonra çok hoşnut olur ve haddi olmamakla birlikte birkaç ilavede bulunduğunu Hasan Rıza Soyak'a bildirir.

Mustafa Kemal'in Yabancı Bir Gazeteciye Cumhuriyet'le ilgili açıklaması

Wiener Neue Freie Presse muhabiri Lazar'a 22 Eylül 1923'te verdiği demeç gerek ülkede gerek dış basında büyük yankı uyandırdı. Mustafa Kemal ilk defa bu beyanatta \"Cumhuriyet\" kelimesini kullanarak artık Cumhuriyetin ilan edilme gereksinimini anlatmıştır. Ertesi gün aynı demeç İlkadım gazetesinde de yayınlanmıştır. Gazeteci Lazar'ın sorusuna Mustafa Kemal Paşa'nın Cumhuriyetin ilanı ile ilgili verdiği cevap oldukça açık ve kesindi. \" Yeni Türkiye Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nun ilk maddelerini tekrar edeceğim. \" Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'in ilanı ile ilgili demecinin hem içeride hem dışarıda yankısı büyük olmuştur. Fransanın tanınmış gazetesi, Le Temps, \" Fransa kendi görüşlerini kimseye zorla telkin etmeyi istemese de Türkler Cumhuriyeti ilan ettikleri zaman önce onları Fransızlar kutlayacaktır. \" diye yayın yapmıştır.

Mustafa Kemal'in bu demecinin ardından Halk Fırkası büyük divanı 5 Ekim 1923'te toplandı ve anayasadaki değişiklikleri gerçekleştirecek heyeti seçmiştir. Heyet hemen çalışmalara başlamıştır. Mustafa Kemal'de bu heyete başkanlık etmiştir. Cumhuriyetin ilanından önce devletin geleceği ile ilgili üç fikir birbiriyle çatışma halindeydi.
İlk iş olarak Ankara'nın başkent ilan edilmesi gerekiyordu. Dış işleri Bakanı ve Malatya Milletvekili İsmet İnönü 9 Ekim 1923'te Ankara'nın başkent oluşunu öngören önergeyi bir kanun teklifi şeklinde 14 arkadaşı ile Meclise verdi. Ankara'nın hükumet merkezi olması Meclis'te fikir ayrılığına sebep olmuştu. 13 Ekim 1923'te Anayasa'ya konan ek bir madde ile, yeni başkent olmuş Cumhuriyet'in ilanı için büyük bir adım atılmış olmaktaydı.

Cumhuriyetin İlanı

Vekiller Heyeti 25 Ekim 1923'te Çankaya'da Mustafa Kemal'in başkanlığında toplandı. Alınan karara göre Vekiller Heyeti üyeleri istifa edecekler ve yeni seçilecek Vekiller Heyeti içinde görev alamayacaklardı. 27 Ekim 1923'te Vekiller Heyeti'nin istifası okunmuş ve yeni bir Vekiller Heyeti'nin oluşturulması için çalışmalara başlanmıştı.

29 Ekim 1923 Pazartesi, sabahı saat 10'da Halk Fırkası grubu toplanmış ve yeni bir kabine için görüşmelere başlanmıştı. Ancak görüşmeler bir çıkmaza girmişti. Bunun üzerine Mustafa Kemal hükümet bunalımı ve bunun çözümü için bir açıklama metni okumuştur. Mecliste okunan teklif 1,2,4,10,11 ve 12. Maddelerin değiştirilmesini ve hükümetin şeklinin Cumhuriyet olduğunu ve bununla ilgili bazı değişiklikleri öngörüyordu.

Mustafa Kemal Paşa'nın açıklamasından sonra Meclis'te tartışmalar başladı. Bir kısım milletvekilleri \"Teşkilat-ı Esasi Kanunu'nun değiştirilmesi ile bugünkü bunalımın çözülmesi imkânsızdır. Heyet-i Vekile Reisini seçelim, Teşkilat-ı Esasi Kanunu'nun değişikliğini sonra düşünürüz\" demişlerdir. Bu esnada söz alan Dışişleri Bakanı İsmet İnönü \" Lozan Konferansında Avrupalı devletler, sizin devlet şekliniz nedir? Sorusunu sormakta. Bu yüzden bugün devletin yönetim şekli belli olmalıdır\" dedi. Konuşmalar sonunda teklifin tüm maddeleri okunarak kabul edildi. Kanun-i Esasi Encümeni Reisi Yusuf Nadi Bey söz alarak Türkiye Devletinin yönetim şeklinin Cumhuriyet Olması gerektiğini belirtmiştir. Yunus Nadi Bey konuşmasında: \" Birinci Büyük Millet Meclis, Teşkilat-ı Esasi ile Şarkta yeni bir devlet kurmuştur \" diyerek, kurulan devletin yeni bir devlet olduğunu vurgulamıştır. Böylece Cumhuriyet'in ilanı için artık her şey hazırdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu kanunun birinci maddesine binaen, egemenliği kayıtsız ve şartsız millete vermiş olup, bu hükumet şeklinin adı Cumhuriyet'tir. Teşkilat-ı Esasi Kanunu'nda yapılan değişikliklerle birlikte Cumhuriyet resmen ilan edilmiş oldu. Türkiye'de Cumhuriyet, ırk, din, dil, cinsiyet gözetmeden bütün vatandaşların paylaştığı ve yararlandığı siyasi rejimin adı olmuştur. Türkiye Cumhuriyet'inin özelliği eşitlik ilkesi üzerine bina edilmiştir.
" } ] }