{ "title": "Batı Cephesi", "image": "https://www.kurtulussavasi.gen.tr/images/bati-cephesi.jpg", "date": "19.01.2024 16:15:52", "author": "Sânahât", "article": [ { "article": "Birinci Dünya savaşının sonunda Osmanlı devleti Mondros ateşkes antlaşmasını imzalayarak savaştan yenik ayrılmıştı. Mondros ateşkes antlaşmasının maddeleri gereğince Türk ordusunun silah ve cephanesi elinden alınacak, tüm askeri personeli 50.000 ile sınırlandırılacak. Bu durum karşısından Osmanlı Genelkurmay Başkanı ordunun yeniden düzenlenmesi gerektiğini söyledi ve 9 kolordu ve 20 tümen halinde örgütlenmeyi kabul ettirdi.16 Mart 1920'de İstanbul resmen işgal edildi ve Ankara da Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılması ve Osmanlı devletinin genel kurmayın kurduğu kolordu ve tümenin önemi kalmamıştır.

Yunanlılar Ege de ilerlemeye başlayınca bazı askeri birliklerden karşılık geldi. Yunanlılar karşısında 17. Kolordunun 56. Tümeni hiç karşı koymadı. Bir kısmı Yunanlılar tarafından esir alınmış bir kısmı ise terhis edilerek bırakılmıştır. Yunan ordusuna karşı Kuvayi Milliye harekâtı kurulmuştur. Kuvayi Milliye harekâtı zayıf askeri birliklerden oluşmaktadır. Kuvayi Milliye ruhu belli bir süre sonra yayılmaya başladı ve halk hep birlikte savaşmaya karar verdi. Müdafaa-i hukuk örgütleri Kuvayi Milliye ye asker ve para sağlama işini üstlendiler. Böylece Ayvalık, Salihli, Denizli'ye kadar Yunanlılara karşı Kuvayi Milliye cephesi kuruldu.

Mustafa Kemal o sırada Havzada idi ve Kuvayi Milliye ile ilgilenerek birliklere gönderdiği emirlerde her işgal eylemine karşı halkın silahlandırılarak karşı konulmasını bildirmişti. Kuvayi Milliye'nin büyük bir kısmını efeler ve Ethem'in emrindeki askerler oluşturuyordu.

Mustafa Kemal Sivas kongresinde Kuvayi Milliye'nin örgütlenmesi gerektiğini söylemiş ve 9 Eylül 1919'da Ali Fuat Paşaya \"Batı Anadolu Genel Kuvayi Milliye Komutanlığı\" görevini vermiştir. Ali Fuat Paşa başarılı olamadığı için 23 ekimde Albay Refet Bey gönderildi ve bir rapor hazırlayarak uzun süre batı Anadolu cephesinin komuta altına alınamayacağını bildirdi ve batı cephesi albay refet Bey komutasına verildi.

22 Haziran 1920'de Yunanlıların saldırısı üzerine Balıkesir ve Bursa düştü. Türkiye büyük millet meclisin de büyük tepkiler oluştu ve komutanların cezalandırılması istendi. Mustafa Kemal komutanlar yüzünden değil asker, silah ve mühimmat olmadığı için düştüğünü söylemiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi gerçek bir ordunun kurulması ve Kuvayi Milliye'nin düzenli ordu haline dönüştürülmesini söyledi. Meclisin kararı ile düzenli ordu kuruldu. Fakat batı cephesinde düzenli ordunun kurulmasını engelleyen 2 sebep vardı. 1. Firar olayları 2. Kuvayi Milliye örgütleri ve Ethem'in kuvvetleriydi. 1. Dünya savaşında 300. Bin civarında asker kaçmıştır. Savaşın doğurdu ekonomik çöküntü, bunalım, açlık ve sefalet savaş başlamasında engelleyici bir durumdu. Asker kaçakları olduğu için düzenli ordu kurulmakta güçlük çekti ve firariler hakkından kanunun kabulüyle İstiklal Mahkemeleri kuruldu.

Batı cephesi sonuçları

TBMM hükümeti varlığını tüm Avrupa devletlerine resmen kabul ettirdi ve saygınlığı arttı.

Avrupa ülkelerinde İngiliz ve Yunan politikasına karşı güvensizlik ve muhalefet başladı.

Ordunun kendine güveni geldi.

Fransızlar Zonguldak'tan, İtalyanlar Güney Anadoludan çekildiler.

2. İnönü muharebesinin kazanılmasından sonra Sovyet Rusya ve Afganistan gibi dost devletlerde büyük bir memnuniyet duymuş ve Ankara Hükümetine bildirilmiştir.
" } ] }